ZIPKINLAR
Zıpkın seçiminde etkin faktörler
Piyasada satılan ve kullanılan zıpkınlar ikiye ayrılır:
Piyasada satılan ve kullanılan zıpkınlar ikiye ayrılır:
- Lastikli zıpkınlar
- Havalı pistonlu zıpkınlar (Havalı Zıpkınlar)
- Yaylı zıpkınlar (bu sayfada değinmeyeceğim, çok kullanılmayan bir türdür ve sesli çalışır)
Zıpkın satın alırken
verilecek karar, avcının bireysel tercihlerini ve özelliklerini temel
almalıdır. Örneğin kişinin nerelerde daldığı, avını ne tür tekniklerle gerçekleştirdiği ve ne seviyede bir dalıcı olduğu
zıpkın tercihinde önemli rol oynayacaktır.
Zıpkınla Balık avcılığındaki büyüme ve günümüzde avcıların kullandıkları farklı teknikler daha hafif, manevra kabiliyeti daha yüksek, daha hızlı ve daha sessiz zıpkınlara olan ihtiyacı arttırmıştır. Bu noktada sualtı tüfeğinin değerlendirilmesinde göz önüne alınması gereken faktörlere bir göz atalım:
1- Latikli Zıpkınlar :
Tüm avcıların kullandığı zıpkın çeşididir. Zıpkın gücünü lastiklerden
alır. Çeşitli ebatlarda üretilirler(45–60–75–90–100…).Ebat seçiminde
önemli olan zıpkının kullanılacağı yerdir.
Ör: 45cm’lik bir zıpkınla
uzak mesafe atışları yapmanız mümkün olmadığı gibi 100 lük zıpkınlarla
taş altı avı yapmanız olanaksızdır.
Kullanılan zıpkında boy arttıkça zıpkının atış mesafesi de artar.
Ör:
100 cm.lik bir zıpkın ile 5-6 metreye isabetli atış yapılabilirken, 75
cm.lik zıpkın ile 2-3 metreye atış yapılabilir. ,
Bunun yanı sırada kullanılan
zıpkının uzun olmasının dezavantajları da olabilir. Uzun bir zıpkını
suyun içinde hareket ettirmek kısaya göre daha zordur. Küçük zıpkınlar daha sığ sularda, kaya altı ve manevra alanı az olan dar yerlerde kullanılır. Büyük zıpkınlar ise daha derin sularda, manevra alanı daha geniş olan alanlarda kullanılır. Avcının tercihi bir 75 lik birde 110 luk zıpkın bulundurmak yönünde olmalıdır. Zira büyük balıklar avcının kendilerine yaklaşmasına fırsat vermeden uzaklaşabilir. Bu durumda 110 luk zıpkın ile uzak mesafeden kesin atış yapmak mümkün olacaktır.
Lastikli zıpkınlarda çeşitli boy ve çaplarda lastikler kullanılır. Bunlar, 16–18–20–22 cm lastiklerdir. Lastik uzunlukların yanında birde lastik çapları vardır, bunlarda 16,18,20mm(çap) gibi ölçülerle ifade edilir. Bu ölçüler, standart ölçülerdir. Bunların yanı sıra özel olarak üretilen ebatlarda bulunmaktadır..
Lastikli zıpkınlarda çeşitli boy ve çaplarda lastikler kullanılır. Bunlar, 16–18–20–22 cm lastiklerdir. Lastik uzunlukların yanında birde lastik çapları vardır, bunlarda 16,18,20mm(çap) gibi ölçülerle ifade edilir. Bu ölçüler, standart ölçülerdir. Bunların yanı sıra özel olarak üretilen ebatlarda bulunmaktadır..
Latik ebatı ile şiş ebatı dengesi önemlidir. Bu konuya aşağıda değinilmiştir.
Lastikli zıpkınlarda gövde 3 materyalden yapılır
- Metal
- Karbon
- Ahşap
Denge:
Bir Zıpkının dengesi birbiriyle ilişkili bir çok unsurdan oluşur. Lastiklerin gücü, şişin ağırlığı, tetik mekanizmasının hassasiyeti, manevra kolaylığı ve tüm bu özellikleri barındırma durumunda olan ana gövdenin genel kalitesi arasında bir denge olmalıdır.
Lastikli bir zıpkını analiz etmenin çıkış noktası zıpkının dengesidir. Bir çok sualtı avcısı henüz denemeden zıpkınlarına fazladan güç katarak (kalın yada fazladan lastik kullanarak) tüfeklerinin dengesini bozarlar. Bu yapıldığında farkında olmadan sağlanmak istenen avantajı dezavantaja dönüştürürler. Bir zıpkına aşırı güç yüklemek çoğu zaman isabet oranını düşürür ve atış rahatlığını bozar. Bu değişiklikleri yapan çoğu sualtı avcısı bunu daha büyük balıklar vurabilmek umuduyla yapar. Ancak yapılan bu değişiklik sonucu ortaya çıkan denge kaybı bir çok ortalama büyüklükte avların kaçırılmasında önemli rol oynar. Büyük avla ne sıklıkla karşılaşılacağı belli olmayan bir ortamda normal avların tüfek dengesi bozularak riske edilmesi çoğu zaman sudan boş çıkma durumuna yol açar. Lastiklerin gücünü düzgün bir kombinasyon olmadan arttırmak 3 olumsuzluğu bir arada getirir: İlki tetik mekanizmasının hassasiyetinde azalma, artan gücün tüfek üzerinde yarattığı sarsıntı, ve son olarak dengesizliğin yarattığı orantısız geri tepme. Şimdi ortaya çıkması muhtemel bu durumları daha detaylı inceliyelim.
Bir Zıpkının dengesi birbiriyle ilişkili bir çok unsurdan oluşur. Lastiklerin gücü, şişin ağırlığı, tetik mekanizmasının hassasiyeti, manevra kolaylığı ve tüm bu özellikleri barındırma durumunda olan ana gövdenin genel kalitesi arasında bir denge olmalıdır.
Lastikli bir zıpkını analiz etmenin çıkış noktası zıpkının dengesidir. Bir çok sualtı avcısı henüz denemeden zıpkınlarına fazladan güç katarak (kalın yada fazladan lastik kullanarak) tüfeklerinin dengesini bozarlar. Bu yapıldığında farkında olmadan sağlanmak istenen avantajı dezavantaja dönüştürürler. Bir zıpkına aşırı güç yüklemek çoğu zaman isabet oranını düşürür ve atış rahatlığını bozar. Bu değişiklikleri yapan çoğu sualtı avcısı bunu daha büyük balıklar vurabilmek umuduyla yapar. Ancak yapılan bu değişiklik sonucu ortaya çıkan denge kaybı bir çok ortalama büyüklükte avların kaçırılmasında önemli rol oynar. Büyük avla ne sıklıkla karşılaşılacağı belli olmayan bir ortamda normal avların tüfek dengesi bozularak riske edilmesi çoğu zaman sudan boş çıkma durumuna yol açar. Lastiklerin gücünü düzgün bir kombinasyon olmadan arttırmak 3 olumsuzluğu bir arada getirir: İlki tetik mekanizmasının hassasiyetinde azalma, artan gücün tüfek üzerinde yarattığı sarsıntı, ve son olarak dengesizliğin yarattığı orantısız geri tepme. Şimdi ortaya çıkması muhtemel bu durumları daha detaylı inceliyelim.
Hassas veya sert tetik mekanizması
Tetik mekanizmasının hassasiyeti büyük önem taşır. Tetik mekanizması çok setleştiğinde tetiği çekerken tüfeği saptırma riski ortaya çıkar. Eğer mekanizma makul hassasiyette ise küçük bir dokunuşta şiş tüfekten ayrılır böylece hedef alınan noktada bir kayma gerçekleşmez. Bu yüzden mekanizmanın hassasiyetini kaybetmesi tüfeğin isabet oranını oluşan dengesizlikle paralel olarak olumsuz etkiler. Zıpkının ucunda oluşacak ufak bir sapma hedefin mesafesine göre isabet oranını düşürür. Ateşli silahlarda özellikle tabancalarda tetik mekanizmasının hassasiyeti oldukça fazladır. Zıpkınlarda ise orta sertlikte bir tetik mekanizması tüfeğin atış esnasında stabil kalmasını sağlayacaktır. Özetle bu kapsamda temel prensip tetiği çekmenin eş zamanlı olarak tüfeğin yönünü saptırmaması ve sarsıntıya sebep olmamasıdır.
Sarsıntı Etkisi
Sarsıntı etkisi basit tanımlamayla lastiklerin hızlı hareketiyle şişin tüfeği terk ederken oluşturduğu etkidir. Bu etki özellikle çok lastikli zıpkınlarda kendini göstermektedir. Lastikli zıpkınlarda çeşitli gövde biçimleri kullanılmaktadır bu gövdelerin kendilerine özgü artıları ve eksileri vardır. Yuvarlak küçük ölçekli gövdelerin her yöne kolay hareket ettirilebilme ve rahat bir kullanıma sahip olma gibi avantajları vardır. Bu özellik 100cm kadar olan zıpkınlarda olumlu sonuçlar verir.
Diğer gövde biçimleri arasında çok daha büyük yapıya sahip olanları vardır. Bu tür gövdeler manevra kabiliyetini azaltmakla birlikte atış esnasında daha stabil kalırlar ve sarsıntıdan daha az etkilenirler. Bu tür gövdeler fazla manevra ve çabukluk ihtiyacı duymayan ve daha güçlü lastik kombinasyonları kullanan avcılara yöneliktir.
Lastik ve şiş arasındaki ilişki
Lastikler ve şiş arasındaki ilişki mızrak atıcısıyla mızrak arasındaki ilişkiye benzer. Mızrak atıcısına çok ince bir mızrak verdiğinizde atış esnasında mızrak sürekli titreyecektir ve arkasında büyük bir güç olmasına rağmen istenen mesafeyi alamayıp kısa düşene kadar bu titreme devam edecektir. Bu durumun tersine şayet atıcıya gücünün çok üzerinde ağırlığa sahip bir mızrak verilirse mızrağın atıcıdan çıkışı zayıf olacağından yine alınacak mesafe kısa olacaktır. Mızrak atıcısı için ideal ağırlıkta bir mızrak atış esnasında titreme yapmaz ve enerji kaybı olmaz. Böylece mızrak hareketini etkili bir biçimde sürdürerek mızrak atıcısının sarf ettiği gücü en verimli şekilde kullanarak hedefe ulaşır. İşte zıpkınlarda aranan ideal kombinasyon mantığı budur.
Aşırı güçlü lastikle kullanılan zayıf şişler güç kaybından dolayı arzu edilen hedefe atamadığı gibi,ağır şişle birlikte kullanılacak zayıf lastikte sabit bir hedefi vurmadan kısa düşecektir. Ancak şiş ve lastikler arasındaki ideal uyumun sağlandığı zıpkınlarda mükemmel sonuçlar elde edilecektir.
Bugün piyasada farklı üreticilerin farklı güç ve kalınlıkta lastik ve şişleri mevcuttur. Bu yüzden tüm bu ürünler arasında oluşabilecek kombinasyonlara ilişkin kesin yargılara varmak çok sağlıklı olmayabilir. Ancak belli genellemeler yapmak mümkündür. Örneğin biliyoruzki 6mm şiş için 16mm lastik idealdir buna karşılık 6,5mm veya 7mm şiş 18mm veya 20mm lastikle iyi bir kombinasyon oluşturur. Eğer çift lastik kullanıcaksak 6mm şiş kullanmaktan sakınmalıyız.
3 kez italya şampiyonu olmuş Marco Bardi genelde hafif 75cm, 82c ve 90cmlik tüfeklerle 6.3 ve 6.5mm şiş kullanmaktadır. Bardinin ayrıca trofe avları için kullandığı büyük gövdeli 115cm lik bir zıpkını daha var. Bu zıpkın üzerinde ekstra 18mmlik lastik kullanıyor. Burdanda anlaşılabileceği gibi her tüfek belli bir amaca yönelik oluşturulur. Bardi konuyla ilgili şöyle diyor:
“90cmlik hafif ve hassas tetik mekanizmalı bir tüfekten çift lastikli 115cmlik bir tüfeğe geçtiğimde avlanırken tüfeğin farklı bir karakter sergiliyeceğini hiç aklımdan çıkarmam. Genelde avlandığım 90cmlik zıpkının sürtünmesinin 115cmlik zıpkınla aynı olmadığını ve aradaki tetik hassasiyet farkını düşünerek 115cmlik zıpkınla avlanırken tetiği daha büyük olan tüfeğin gerektirdiği basınçla basarım.”
Zıpkın kavram ve tasarım
Farklı tasarımlara sahip çok farklı zıpkınlar mevcuttur. Bunların kimileri genel kabul görmüş kimileri ise benimsenmemiştir. Bu yaklaşımlardan biri zıpkın gövdesi üzerinde şiş yatağı bulunan türden tasarımlardır. Kimileri bunun gövde esneme yapmadığı sürece kesinlikle olması gerektiğine inanır. Kimileri ise şiş yatağının herhanbir avantajı olmadığını düşünür çünkü şiş kabzayla kafa arasında durmakatadır yani bu görüşe göre şiş yatağının bir işlevi yoktur.
Temel olarak eğer gövdede güçlü lastikten kaynaklanan bir esneme söz konusu ise şiş yataksız olan zıpkın daha isabetli atış yapacaktır. Eğer esneyen gövde üzerinde şiş yatağı varsa şiş gövdenin şeklini alır yani aynı üzerindeki yatak gibi esneme yapar ve bu da atışta sapmaya yol açar. Ayrıca şiş ve şiş yatağı arasında sürtünme sese ve sürtünmeye yol açar. Bu durum şiş yataksız zıpkınlarda söz konusu değildir. Yıllar önce isabet problemlerinin sebebinin gövdelerdeki esneme olduğu düşünülürdü bu yüzdende sürekli daha güçlü gövde malzemesi arayışı vardı. Aslında asıl sorun bu değildi. Sorunun temel kaynağı ve atışta ciddi sapmalara yol açan şey kabza ve gövdenin birleştiği noktada oluşan esnemenin yarattığı açıydı. Bu durum lastiğin kabza ve gövde bağlantısına getirdiği ağır yükten dolayı uzun tüfeklerde daha belirgindir.
Neredeyse herkesin isabeti etkileyen bir faktör olarak üzerinde anlaştığı diğer bir konu lastik ve şişin konumlarıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse, şiş ve lastik birbirlerine mümkün olduğu kadar paralel olmalıdır.
Eğer çevirmeli lastik kullanımında olduğu gibi lastik aşağıdan gelirse lastikler şişin kuyruğunu aşağı çektiği için şiş kafadan çıkarken yukarı yönelir. Bunun tersi durum da tüfeğin isabetinde problem yaratır yani eğer lastiklerin konumu şişden daha yukarıda ise atış aşağı yönelir çünkü bu durumda lastikler şişin kuyruğunu havaya kaldıracaktır.
Özetle yeni bir zıpkının tasarımında kullanılan malzeme, tetik mekanizmasının güvenilirliği ve tüfek üzerine yerleştirilen lastik ve şişin dengesi mutlaka göz önüne alınmalıdır.
Sonuç olarak zıpkın üretim ve tüketiminde yukarıda bahsedilen koşul ve önceliklere daima özen gösterildiğini söylemek zordur. Fiyat-performans ölçütleri ve piyasa koşulları bu konuların göz ardı edildiği çok farklı tasarım ürünlerini karşımıza çıkarmaktadır. Ancak öncelikle tüketicinin dikkat etmesi gereken husus fiyat avantajı sağladığını sandığı noktada çoğu zaman dezavantajlı duruma düştüğüdür.
Diğer göz önünde tutulması gereken faktörler
Akılda tutulması gereken faktörlerden biride şişin aerodinamiği ve atışıdır. Şiş esneyebilir ve hedeften sapar, uç kısmının aerodinamiği bozuk olabilir misinası aşırı kalın olabir. Tüm bunlar isabet sorunu yaratır. Şişin yapıldığı çelik büyük önem taşır. Yumuşak çelikten yapılmış şiş güçlü lastik basıncıyla aşırı esneme yapabilir aslında her şiş tüfekten çıkışta belli oranda esner fakat önemli olan hemen eski haline dönebilmesidir. Eğer kullanılan çelik çok yumuşaksa bu toparlanmayı yapamaz ve atış isabetsiz olur.
Genel anlamda iyi performans veren bir misina 300-400lb gücünde 1.6-2mm kalınlığında olmalıdır. Bu yüzden 7mm ve daha ince şiş ile 400lb üzerinde misina kullanmak problem yaratır.
Son olarak şu unutulmamalı her ne kadar bir zıpkının genel özellik ve çalışma prensiplerini bilmek önemliysede kişi kendisi için ideal olan zıpkını ancak belirli bir dalış tecrübesinin ardından tespit edebilir ve asla unutulmamalı ki zıpkın ne kadar mükemmel olursa olsun tek başına sizi iyi bir avcı yapmaz.
2- Havalı Zıpkınlar:
Tüfek gövdesi hava tankı olarak dizayn edilmiştir. 40, 50, 60, 75, 82, 90, 100, 110 luk modelleri vardır. Kabze arkasından bu hazneye hava pompalanır. Mekanizma bir silindir içinde hareket eden piston şeklindedir. Piston, gövde içerisindeki sıkıştırılmış havayı iter. Namluya
doğru çok yüksek bir hızla hareket eder ve şişi hedefe gönderir.
Kurma ve kullanım : Şiş namluya oturtulup, muşta yardımı ile gövdenin içerisine itilir. Bu
aşamada zıpkın, kabza kısmından kasığınızın bele yakın kısmına
oturtulmuş olmalıdır. 90 cm ve üzeri modellerde ayak bileği destek
olarak kullanılmalıdır.Böylece itilen şiş, gövde içerisindeki pistonu
tetik grubuna doğru iter. Aynı lastikli zıpkınlarda olduğu gibi, bir
“tık” sesi duyulur ki bu mekanizmanın kurulduğu anlamına gelir


İçerisinde bulunan mevcut basınçlı hava, dışarıya kaçmadığı sürece zıpkınınızı oldukça uzun bir süre kullanabilirsiniz. Fakat tavsiye edilen, kullanılmayacak ise, zıpkının içerisinde çok az bir hava bırakılması, o-ringlerinin ıslak kalması(kuru kalırsa hava kaçırabilir)için yatık düzende muhafaza edilerek yaklaşık 10 günde bir ters-yüz edilmesidir.En çok rastlanılan kaçak yerleri,kabza ve kafanın Alüminyum gövdeye monte edildiği bölüm ve tetiğin altındaki o-ringlerdir..Havayı, sibop kısmında bulunan bilyeye, çok sivri olmayan bir metal tel, iğne vs .ile bastırarak tahliye edebilirsiniz.Zıpkına yeniden hava basmadan önce havası tamamen boşaltılmış olmalıdır.Zira tablodaki değerler havası tamamen boşaltılmış zıpkın için verilmiştir
Havalı tüfekler, yapıları itibari ile oldukça komplikedir. Nedeni çalışma prensipleri gereği, lastikli tüfeklere oranla daha fazla parçadan oluşmalarıdır.

Lastikli zıpkınlar ile kıyaslandığında birtakım artı ve eksileri karşımıza çıkar.


İçerisinde bulunan mevcut basınçlı hava, dışarıya kaçmadığı sürece zıpkınınızı oldukça uzun bir süre kullanabilirsiniz. Fakat tavsiye edilen, kullanılmayacak ise, zıpkının içerisinde çok az bir hava bırakılması, o-ringlerinin ıslak kalması(kuru kalırsa hava kaçırabilir)için yatık düzende muhafaza edilerek yaklaşık 10 günde bir ters-yüz edilmesidir.En çok rastlanılan kaçak yerleri,kabza ve kafanın Alüminyum gövdeye monte edildiği bölüm ve tetiğin altındaki o-ringlerdir..Havayı, sibop kısmında bulunan bilyeye, çok sivri olmayan bir metal tel, iğne vs .ile bastırarak tahliye edebilirsiniz.Zıpkına yeniden hava basmadan önce havası tamamen boşaltılmış olmalıdır.Zira tablodaki değerler havası tamamen boşaltılmış zıpkın için verilmiştir
Havalı tüfekler, yapıları itibari ile oldukça komplikedir. Nedeni çalışma prensipleri gereği, lastikli tüfeklere oranla daha fazla parçadan oluşmalarıdır.

Lastikli zıpkınlar ile kıyaslandığında birtakım artı ve eksileri karşımıza çıkar.


Şişleri, uç kısımları vidalı olduğu gibi tahitien modellerden de yapılabilir.Şişin üzerinde bulunan yay ve rondela amörtisör görevi görür ve şişin uyguladığı çekme kuvvetini minimuma indirir..Böylece ıskalanan hedeflerde olası bir ip kopma riski ortadan kalkar. En önemli handikapları, arızalarının kolay giderilememesi, sürekli bakıma ihtiyaç duymaları ve yedek parçalarının çok pahalı olmasıdır. Suda oluşabilecek bir arıza lastikli zıpkınlarda belki basit birkaç el aleti ile giderilebilirken, havalı modellerde bu neredeyse imkansızdır. Bu nedenle zıpkın avcıları tarafından daha çok lastikli modeller tercih edilir.
Avlanırken yanımda bulunan ekipmanlarım:
1- 30'luk Havalı, tek uçlu, çift kelebekli, bacakta taşınır.
2- 100'lük lastikli, açık kafa lastikli, Tek uçlu, tek kelebekli, makaralı, şamandırada taşınır.
3- 90'lı Havalı, Üçlü uç
4- Sosis şamandra, 25 metre ip ile
5- Bıçak
6- Yedek Maske ve şnorker, şamandraya takılı.
7- 1 litre su, şamandıraya takılı
8- Bir sandüviç, bol protein ağırlıklı
9- Balık takma şişi
En iyi avcı evine sağ salim dönen dönen avcıdır :) Şansınız açık olsun.
{ Alıntıdır... Üzerinde şahsi tecrübelerime dayalı değişikliler yaptım }
{ Alıntıdır... Üzerinde şahsi tecrübelerime dayalı değişikliler yaptım }
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder